Hemşin Tarihi
Hemşin
Hemsin tarihinin belli bir bölümü hakkinda herkesin mutabakati vardir.Hemsinliler’in tarihi konusunda bir dönemi aydinlatan bu önemli tarih kesiti su sekildedir: AMADUNILER’in Beyi olan Hamam ve çok sayidaki kadin, erkekve çocuktan mütesekkil akrabalari göç ederek Hemsin’e yerlestiler. Iste bugünkü Hemsinliler’in atalari Hemsin’e adini veren bu kisilerdir.Bu olaya iliskin elde iki rahibin yazdigi kronikler vardir.
Bunlardan ilki; ‘Mus’taki Çangli Kilise papazi Mamikonlu Hohanes (V.Bab), 628’de biten’Daron (Mus-Ahlat bölgesi) Tarihi’ adli eserinin sonunda diyor ki: Bizans Kayseri Herakliyus Sasanli Sehensahi (II.) Khosrov’a savas açtigi sirada(626 yilinda), Gürcü Beyi Vastyan’in Çoruh’u geçerek, (Balkar Daglari kuzey yamacindaki) Dampur denilen sehri yiktigindan, onun (kizkardesinden dogma) yegeni (Amaduni’li urugu beyi) Hamam, bu sehri yeniden imar ederek, kendi adini verip Hamamasen (= Hamam-Abad / Hamam’in senlendirdigi) dedi.’Hemsin’in bundan önceki adi Dampur veya Tampur iken, 626 yilinda Hamam Bey’in sehri imar etmesiyle yeni adi ilk sekliyle ‘Hamamasen’ olarak ortaya çikiyor.
Buna karsilik, kronikini 788 yilinda yazan Gevond, bu haberi 160 yil sonra olmus gibi göstererek; ‘yagmalanip yoksul düsen çoluk-çocuklu onikibinden çok kimseler, boybeyleri Amatunili Hamam’in öncülügünde göçüp kaçarak Kol (Göle) üzerinden Tayk (Oltu-Narman) bölgesine vardilar; oradan da, kuzeybatidan akarak Egeristan (Eceristan/Acara)’a, Post Denizi’ne (Karadeniz’e) karisan Akapsis’i (Çoruh’u) geçtiler. Bunu haber alan Bizans Kayseri (IV.) Konstantin (780-797), onlari ülkesine yerlestirerek, verimli topraklar verdi.’ Her iki anlatimda verilen tarihler arasinda 160 yil gibi bir zaman dilimi oldugu halde, her ikisinde de Amatuni’li Hamam Bey’in göçünden bahsedilmektedir. Iki kronik arasinda böylesine bir zaman farki olmasi yazarlardan birinin hata yapmis oldugunu akla getirmektedir. Bununla birlikte, anlatimda Acara’dan bahsedilmesi sebebiyle olsa gerek, Kirzioglu, Gevond’un anlattigi 160 yil sonraki olayin Hopa’nin koyuncu Hemsenlileri’ne ait olabilecegini söylüyor. Hemsinlilerle ilgili yazdigi kitap Bagdik Avedisyan tarafindan Türkçe’ye tercüme edilerek ‘Hemsin Gizemi’ adiyla yayinlanan Levon Haçikyan adli Ermeni yazar, olayi aynen kabul ederek Gevond’un yazdiklarina itibar ediyor ve olayin 789-790 yillarinda Arap vostikan Obaydullah ve vekili ‘beterin beteri’ Süleyman zamaninda ve onlarin baskilari sonucu meydana geldigini söylüyor.
Haçikyan, Baspatrik Elipatruslu Yesayi’nin de bu olayla ilgili olarak adinin geçtigini iddia ettikten sonra, Baspatrigin 788 tarihinde ölmüs bulundugunu göçün ise 789-790 tarihlerinde meydana geldigini yine kendisi yaziyor. Bu iki tarihi kaynagi degerlendirdigimizde, Kirzioglu’nun bildirdigine göre Mamikonlu Hohanes’in kitabi 628 yilinda bitmis ve 626 yilina ait bir bilgiyi vermektedir. Hohanes’in 789-790 tarihlerinde meydana gelecek bir olay hakkinda 160 yil önceden bilgi vermesi sözkonusu olamayacagina göre, Gevond ya tarih hatasi yapmaktadir, veya Hopa yöresine gelen Hemsinlilerin göçü ile Hamam Bey’i karistirarak yanlis bilgi vermektedir. Amad-Uniler Hamam Bey’in göç ederek harap edilmis ve o zamana kadar Dampur/Tampur diye anilan sehri aldigi, imar ederek kendi adindan mülhem ‘Hamamasen’ adini verdigi konusunda Türk ve Ermeni tarihçiler arasinda tam bir mutabakat vardir. Hemsinlilerin Müslüman Ermeni oldugunu iddia eden Haçikyan, Amad-Unileri ise aynen kabul eder. Ona göre; ‘Amatuni beyliginin öz yurdu Ayrarat bölgesinin Aragatsotin ve Kotayk eyaletlerini kapsayan topraklar olup idare merkezi de taninmis Osakan kentiydi.’ Prof. Kirzioglu’da; ‘Merkezi Osaga kalesi olan Alagaz dagi ile Gökçegöl arasinda yerlesen bu uruga, (geldikleri Hamadan bölgesine göre) ‘Amad-uni’ (Hamad hanedani) denilmeye baslandi. Ancak bazi Iranlilar, onlarin ilk boy begine göre bugün bile Manualar diye anarlar’ demektedir.Anlasilacagi üzere her iki yazar da ayni yöreyi degisik yer adlari ile anlatmakta ve en önemlisi de Haçikyan onlari Ermeni gösterebilmek için bu topraklarin onlarin ‘öz yurdu’ oldugunu iddia ederken, Prof. Kirzioglu ise bu bölgeye ‘yerlesmis’ olduklarini beyan ediyor.Prof. Kirzioglu, R.Grousset ve Khorenli’ye dayanarak; ‘Ilk Partli Hükümdari Arsak (M.Ö. 250-247) tarafindan getirilerek, Iran’da Hamadan topraklarina, (koruyucu olarak) yerlestirerek gittikçe yükselen ‘Manua’ adli pehlivan yapili yigidin urugunu, (360 yil sonra) Ardases, tatlilik ve taltif ile getirterek onlara köyler ve arazi vermisti’ demektedir. Alinti oldugu için karmasik olan metni düzelterek bir baska yerde; ‘Horasan’dan M.Ö. 250 yillarinda boybegleri Manua ile HAMADAN bölgesine korucu/muhafiz Türkmenler olarak gelen; oradan Küçük Arsakli Hükümdari Ardases tarafindan 110 yillarinda saygi ve özenti ile getirilip, Gökçegöl-Alagez arasina yerlestirilince, Hamadan’dan gelislerine göre ‘AMAD-UNILER’ adiyla anilan kabile’ seklinde ifade etmektedir. Amad-Uniler’in mensei konusunda Prof. Kirzioglu’nun basvurdugu kaynaklara deginmeyen Levon Haçikyan, gaflet eseri olacak, N.Adontz adli yazarin Rusça eserine dipnotta atifta bulunuyor. ‘Jüstinyen Döneminde Ermenistan’ adini tasiyan ve 1908 yilinda St.Petersburg’da yayinlanan esere atif yapilan dipnotta aynen söyle deniyor: ‘N. Adontz’a göre Amatuniler’in ilk yasadigi yer Iran’in Maku yöresinde, Artaz yakinlarindadir.’ Haçikyan’in ayrinti vermemesi sebebiyle dayanaklarini göremedigimiz için,Adontz’un Prof. Kirzioglu ile ayni kaynaklari kullanip kullanmadigini bilmiyoruz. Ancak, Amatuni veya Amad-Uni olarak anilan kabilenin Iran’dan gelip Alagaz dagi ile Gökçegöl arasina yerlestiklerini anliyoruz. Isimlerinin de kaynagi oldugu için ve Prof. Kirzioglu’nun Khorenli’den naklen verdigi bilgiler isiginda Hamadan’dan geldiklerini kabul etmek gerekiyor. Prof. Kirzioglu’nun ‘Manua adli pehlivan yapili yigit’ diye andigi Amad-Uni Beyi’nden Haçikyan söyle bahsediyor: ‘VI.yy.da insa edilmis Pitgnavank’in duvarinda da ‘Amatuniler beyi Manuel’ altyazili bir süvari rölyefi yer almakta.