Çamlıhemşin
Çamlıhemşin’in ilçe nüfusu 2500. Bu rakama bağlı köylerin nüfusu da dahil edildiğinde 10 bini aşıyor. Yazın ise, ilçe dışındaki Hemşinlilerle birlikte nüfus 30 bini buluyor. Öğrendiğimize göre, Çamhıhemşinlilerin önemli bir bölümü tatillerini ‘memleketlerinde’ geçiriyorlar. Yurdun dört bir yanına dağılmış yöre halkı, ne yapıp edip yılda bir hafta bile olsa buraya geliyorlar.
Halkın bir bölümü geçimini çay üretiminden sağlıyor. Ancak bu üretim, doğal olarak sahil şeridindeki kadar yoğun değil. Nitekim, bölgenin dağlık olması nedeniyle tarıma elverişli arazi miktarı hayli sınırlı.
Bu durum, Hemşinlileri geçen yüzyıldan beri ‘gurbetçiliğe’ zorlamış.BuradanYaylaya yürüyerek gitmek mümkün değil. Gerçi yıllar önce, on saati aşan bir yürüyüşle çıkılırmış yaylaya ama artık genellikle jip türü araçlar tercih ediliyor.
Çamlıhemşin’in çıkışında yol ikiye ayrılıyor. Sol taraf Ayder, Kavron ve Kaçkar’a gidiyor. Biz, gece kararlaştırdığımız gibi Çat, Kale yol ayrımından Çiçekliyayla’ya gitmek için sağa dönüyoruz. 5-6 km’lik bir bölüm asfalt.
Bölgeye özgü kemerli taş köprülerden ilki Şenyuva köprüsü.Üçyüz yıllık köprü, doğal çevre ile mükemmel bir uyum içinde. Dahası, sadece Şenyuva köprüsü değil, Fırtına deresi üzerindeki, birbirinin benzeri tüm tarihi köprüler sanki Doğu Karadeniz coğrafyasının doğal bir parçası gibi. Asfalt yol bitip ormanın içinden Ülkü (Mollaveys) köyünü sağımıza alıp rampaya vurduğumuzda, toprağın her noktasından yeşilin adeta fışkırdığı, karanlık, sisli ama büyüleyici bir dünyanın içinde buluyoruz kendimizi.
Yüksek dağ yamaçlarından dökülen küçük şelaleler Fırtına deresine karışıyor. İlerde, sislerin arasından Zil Kale’nin silüeti beliriyor. Osmanlılar döneminde de kullanılan Zil Kale’nin 13. yüzyıldan önce Komnenoslar döneminde inşa edildiği sanılıyor.
Çamlıhemşin’de halkın geçim kaynağı gurbetçiliktir. Sahip olması gereken 60,000 nüfusun 50.000 i gurbetçi olup gurbette ekonominin her alanında işveren, işçi ve memur olarak çalışmaktadır.
İlçe halkı, mevsimlik orman işçiliği, fabrika işçiliği, ilçe merkezinde ise fırın, bakkal, ayakkabıcılık gibi dallarda esnaflık yapmakta, bölgenin turizme açılmasıyla birlikte, turistik lokantalar ve alabalık yetiştiriciliği alanlarında faaliyetler göstermektedir. Ayder’in Bakanlar Kurulu Kararı ile önce Turizm Merkezi sonra Doğal Sit ve Milli Park ilan edilmesiyle turizmde beklenen gelişme, imar planının tamamlanmasına rağmen yöre halkının bilinçsizliği, kaynak ve tanıtım yetersizliğinden dolayı sağlanamamıştır. Yapılan imar planı, mülkiyette çok ortaklık ve yaşanan yetki karmaşasından dolayı uygulanamamaktadır. Halk nereye, kime ve niye başvuracağını bilememektedir.
Çay, arazinin sarplığından dolayı aile ziraati olarak yapılmakta, sahildeki kadar getirisi olmadığından cazip gelmemektedir. Hayvancılık, gerekli desteği alamadığından yok olma noktasına gelmiştir. Eskiden olduğu gibi basit tarım ve hayvancılık tekniklerini kullanarak geçimini sağlayacak kimse kalmamıştır. Yoğun bir şekilde göç yaşanmaktadır. Oysa, yapılacak yatırımlar tarım ve hayvancılık tekniklerinin geliştirilmesi yönünde olsa potansiyel oldukça fazladır. Ayrıca, Ayder’deki hareketlilik hayvansal ürünlerin tüketiminde artış getirmiştir. Ancak bu hareketlilik bölge halkı tarafından karşılanamamaktadır.
EKONOMİSİ
SOSYAL DURUMU
Konut:
İlçe merkezinde yeterli konut olmayıp, özellikle kamu görevlileri ev bulmakta büyük güçlük çekmektedirler. İlçe merkezinde Milli Eğitim ve Özel İdare tarafından yapılmış 12 daireli lojman, 6 daireli Adliye Lojmanı ve 18 daireli Belediye Başkanlığına ait sosyal konut mevcut olup, ihtiyaca cevap vermemektedir. İlçede görev yapan kamu görevlilerinin bir çoğu Ardeşen ve Pazar İlçelerinde ikamet etmektedir. İlçedeki en önemli problemlerden biri konut sorunu olup, sorunun çözümü için Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca konut yapılması için girişimler devam etmektedir.
Sağlık:
İlçe Merkezinde 10 yataklı sağlık merkezi ve bir sağlık ocağı bulunmaktadır. İlçe merkezinde bulunan sağlık merkezinin 1 doktoru, Sağlık Ocağının da 2 doktoru bulunmaktadır. Merkez Sağlık Ocağında 3 ebe, 1 Hemşire, 3 sağlık memuru, 1 Çevre Sağlık Teknisyeni mevcuttur. İlçe Sağlık Merkezinde ise sadece 1 Şoför bulunmaktadır. İlçemiz Köylerinde toplam 9 adet sağlık evi mevcut olup, İlçemiz Dikkaya Köyünde 1 Sağlık Ocağı mevcuttur. Dikkaya Sağlık Ocağının doktor ve personeli bulunmamaktadır. İlçemiz Sağlık Merkezinde 1 Ambulans faal, Merkez Sağlık ocağında ise bir Jeep mevcut olup faal değildir.
İlçemiz Sağlık Merkezi ve Merkez Sağlık Ocağı aynı binada hizmet vermekte olup, küçük çapta bakım ve onarım ihtiyacı bulunmaktadır. Ayrıca Sağlık Merkezi ve Sağlık Ocağının 1 Şoför, 2 Ebe, 1 Hemşire, 1 Laborant, 1 Röntgen Uzmanı, 1 Hizmetli ve 1 Kaloriferci ihtiyacı olup, bunlardan hizmetli ve kaloriferci ihtiyacının acilen karşılanması gerekmektedir.