Fırtına ve Hala Vadileri Yok Olmasın
Rize’nin Çamlıhemşin yöresinde, Fırtına Vadisi’nde yapımına başlanan Dilek – Güroluk Hidroelektrik Santrali ile ilgili tepkiler büyürken, konu yargıya taşındı.
Projenin durdurulması ve doğa katliamının önüne geçilmesi için 205 Çamlıhemşinli, yürütmenin durdurulması ve ÇED Raporu’nun iptali istemi ile Trabzon İdare Mahkemesi’ne dava açmıştır. Davaya, çeşitli demokratik kitle örgütleri ve çevre kuruluşları da destek vermektedir.
Mahkeme, son olarak 13.01.1999 tarihinde yörede keşif yapmış ve bilirkişi heyeti incelemelerde bulunmuştur. Burada;
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası da, Çamlıhemşinlilerin yanında, davaya müdahil olma yönündeki hazırlıklarını tamamlamıştır.
Türkiye’nin kurulu enerji potansiyeline sadece binde dörtlük bir “katkı” sunacağı söylenen projenin yokedecekleri ise çeşitli araştırma ve bilimsel raporlarla kanıtlanmıştır.
Halen şantiye ve yol çalışmaları süren bölgede, binlerce ağaç kesilmiştir. Toprak kaymaları yaşanmış ve balık ölümleri başlamıştır. 5 yıllık inşaat süresi sonunda, ekosistemin büyük bir kayba uğrayacağı açıktır. Santralin devreye alınması sonrasında oluşacak çevresel etkiler ve bozulmalar ise şöyle sıralanabilir.
1- Fırtına Vadisi eko-sistemini ve Fırtına Deresi’nin kollarını oluşturan Hala – Palovit – Hemşin Dereleri tünellere alınacak. Hala ve Palovit Dereleri’nden hiç su bırakılmayacak. Bu vadiler tamamen susuz bırakılacak. Hemşin Deresi’nden ise yıllık ortalama akımın %12.5’i Hemşin Deresi yatağına bırakılacaktır.
2- Hala ve Palovit Dereleri’nde sucul yaşam tamamen sona erecektir. Bu derelerde yaşayan Deniz Alası (Salmo Trutta Labrax endemik bir türdür. Dünyada sadece Kanada’nın güneyinde ve Fırtına Deresinde yaşamakta olup, koruma altındadır.), Kunduz (Yöredeki adı ile Dere Köpeği) ve diğer tatlı su canlılarının yaşamı tamamen sona erecektir.
Hemşin Deresi’nden bırakılacak %12.5 telafi suyu ise sadece Deniz Alası’na yönelik olmakla beraber bu balığın yaşamasına yetecek kadar bir su olmadığı bilim adamları tarafından ifade edilmektedir. Ayrıca belirtilen miktar su, bu tür balıkların yumurtalarını bırakacakları kumlu çakıllı bir göl dahi oluşturamayacaktır. Çünkü bırakılacak az miktardaki su kayaların arasından akıp gidecektir.
3- Toplam 16.5 km uzunluğunda, 4.5 metre çapında açılacak tünellerden çıkacak 450 – 500 bin metreküp hafriyat dere yataklarına ve Fırtına Vadisinde çok az olan düzlük alanlara dökülecektir.
4- Tahmini 12 279 adet (kestane – kayın – ladin – gürgen – ıhlamur – kızılağaç) ağaç kesileceği kabul edilmekte ise de sayılanlar, Orman Bakanlığı’nın kriterlerine göre çapı 20 cm’nin üzerinde olan ağaçlar (tomruk niteliğinde) olduğundan gerçekte yapılan tespitlere göre 20 cm’nin altındakilerle beraber 50 – 60 bin ağaç kesilecektir. Kesilmektedir.
5- Tüneller patlama metodu kullanılarak açılacaktır. Her atımda 93 kg olmak üzere günde 3 defa, 5 yıl boyunca 5750 defa atım yapılarak toplam 535 ton dinamit patlatılacaktır.
6- Vadinin genelinin yüzde 60 – 70 eğimi vardır. 1. Derecede heyelan bölgesidir. Toprak kalınlığı 10 – 20 cm civarındadır. Toprağı yamaçlarda tutan ise bitki – ağaç kökleridir. 50 – 60 bin ağaç kesilirse, 535 ton dinamit patlatılırsa bu kadar dik yamaçlara sahip vadinin bütününde çok büyük heyelanlar meydana gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Şu an süren yol çalışmalarında bile heyelanlar meydana gelmektedir.
7- Vadi üzerinde 15 – 17. Yüzyıllardan kalma toplam 9 adet tarihi taş kemer köprü bulunmaktadır. Altından coşkun ve tertemiz dereler akmaktadır. Altından su akmayan köprüler işlevini yitirecek, öksüz bırakılacaktır.
8- Tünel çalışmaları toplam 16.5 km süreceğinden, bu çalışmalar yapılırken kaynak sularımız, kaplıca sularımız kaybolabilecek, insanlar susuz kalabilecektir.
9- Vadinin yamaçlarında bulunan köylerde taş – ahşap karışımı Rus Mimari tarzında Tarihi Konaklar tünel çalışmaları sırasında yıkılabilecektir.
10- Turizmde hızla gelişen Çamlıhemşin’in bu potansiyeli (Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre 5 yılda yöreye gelen turist artış hızı %5574’tür.) bu proje ve sonrasında uygulanması düşünülen 8 adet HES ile birlikte sona erecektir.
11- Bu proje sırasında çalışmaların 10 km2’lik kısmı Milli Park sınırları içersinde sürdürülecek ve Milli Park sınırları içersinde hafriyat depolanacaktır.
12- Bu çalışmaların bir kısmı da Dünyada övgü ile bahsedilen ve çok ender rastlanan Doğal Yaşlı Ormanların ve Alivyonal Ormanların bulunduğu alanlarda yapılacak, bu tür ormanlar temizlenerek atık depolama alanları inşa edilecektir.
13- Bu proje ve arkasından gelecek ÇAMAY HES – DOĞANAY HES – HİSARCIK HES – ÇAT HES – ÇAMLIHEMŞİN HES – DURAK HES – DİKKAYA HES’ler ile birlikte Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) ilan ettiği dünyanın 200 ekolojik bölgesinden birisi, UNEP – IUCN gibi dünyanın en büyük doğa koruma kuruluşlarının oluşturduğu Dünya Koruma İzleme Merkezi tarafından Avrupa’daki “Daha iyi korunmaya acil ihtiyacı olan 100 orman”dan biri, dünyada koruma öncelikli 217 endemizm alanından biri ve yine Doğal Hayatı Koruma ve Bird Life tarafından ilan edilen ülkemizin 100 önemli kuş alanından birisi olma özelliğine sahip FIRTINA VADİSİ YOK EDİLMİŞ OLACAKTIR.
Bu yok ediciliğe ve talana karşı, TMMOB yöre halkının haklı ve onurlu direnişini desteklemektedir.
Kaynak:İnternetten alıntıdır.