Kale’li Nokta Hala

Hikaye | Kale’li Nokta Hala

Çamlıhemşin’in eski adlı Kaleli Bala olan Hicarcık köyü (kale) adı ile anılır. Kale Kaçkar silsilesinin bir devamı ve Çamlıhemşin’le ispir sınırını teşkil eden Tatos dağının eteklerindendir.

Çamlıhemşin’in en uzak köylerinden biri olan bu köy,geniş meraları ve güzel yaylaları ile ünlüdür. İlkbaharda ve yazın,cennetten bir köşe manzarasını andırır. Bu ve berrak sular , çağlayanlar , çimenler,çiçekler,kuzular,kuşlar…Tanrının en güzel eserleri buradadır desek yalan olmaz sanırım…

Kale,tarihi bir kale ve camiye sahip olup bütün yöresi boyunca katkısız saf bir Türkçe konuşulur…İşte bu köyde Haşiloğlu Cevherin kızı Hacınumanoğlu İsmail’in karısı NOKTA HALA adında bir hemşin gelini 3 kızı ve bir oğlu dünyaya geldikten sonra çok genç yaşta dul kalır. Ama oda bir çok hemşin kadını gibi evlenmek istemez ve kaderine razı olur. Oğlu Ahmet’i büyütmek için bütün şefkatini ve fedakarlığını seferber etti. İnanılması zor güçlüklere göğüs gerdi yoksulları sabır ve kanaat hazinesinde eritti. onun en büyük arzusu Ahmet’i büyütmek ve gurbet ellere Kırım’a yollamaktı.(Hemşin’de yaşlıların dilinde gurbete Kırım denirdi çünkü genelde yöre insanları yöre insanları gurbete Kırım,Batum tarafına giderlerdi)Yıllar çabuk geçti. Nokta halanın Ahmet’i büyüdü köyde herkesin sevdiği taktir ettiği akıllı bir delikanlı oldu. da her Hemşinli erkek gibi genç yaşında ailesinin geçimini ,sorumluluğunu kalbinde,taze omuzlarında duyarak gurbete çıktı. Kırımın kirova halalı hemşehrisinin yanına gelen Ahmet, orda çalışmaya başladı gurbet hayatı 4 yık sürdü. Bu sırda ise Nokta Hala Ahmet’in özlemiyle yaşıyordu,kardeşlerini ve eşini çok genç yaşta kaybeden nokta hala yalnızlığını ve özlemini hep Ahmet’i için biriktiriyordu.Fakat nokta halanın kara bahtı gülmeyeceğe benzerdi Onuruna çok düşkün olan Ahmet patronu ile kavga etmiş,çok kısa süreli olsa hapis yatmıştı.Veremin amansız kollarına Hapishanede yakalanan Ahmet’in üzüntüden bu hala düştüğü sanılmaktadır. özellikle Nokta Hala bu olaya böyle yorumlamaktadır. Memlekete hasta dönen Ahmet bu korkunç hastalıktan kurtulamayarak öldü. Nokta Hala ise oğlunun acısını en büyük şiddetiyle tattı. Bu acılara nokta hala oğlu Ahmet için söyledikleri zamanla destan olarak dilden dile yayıldı. Bu destanda bazen isyan,bazen tevekkül,bazen cemiyet,bazen felek,bazen mazi,bazen hal,bazen istikbal,fakat her zaman Ahmet vardır… Kalemsiz kağıtsız dilden dile dolaşan bu destandan bir annenin evladı için hissettiklerini bulacaksınız

Kirova dediğin adinli sehir,
Kara bıyıkların dünyaya değer.
Ağaç meyve verir dalını eğer
Senden sonra daha yemem Ahmet’im

Yaz gelince karlar erir sulanır,
Eridikçe derelerde bulanır.
Ellerin evinde gelin dolanır
Bizim evler viran kalmış Ahmet’im

Kirova dediğin Kırımın ucu
Kahpe felek seçmez kocayı genci
Kavga ettin,seni kaldırdı kolcu
Belki hapsoldunda korktun Ahmet’im

Kirova da hasta indim vagona
Çiçekli yaylada gitsin yangına
Düşmemiştin akranına dengine
Merak ile toprak oldum Ahmet’im

Dedim “ölüm olmaz”,hastalık saka
Meğer Azrail’e vermiştin yaka
Yetim kızlarıma kim olsun arka
Senden sonra arkam yoktur Ahmet’im

Düşsem deryalara deryalar boğar
Evladı olana bir gün doğar
Bizim dağa yağmur ile kar yağar
Senden sonra hiç kalkmasın Ahmet’im

Kirova şehrine makina işler
Batum limanıda gemiler kışlar
Yaram derindedir,ciğere işler,
Şimden sonra yara almam Ahmet’im

Koydun gittin yavrum dünya malını
Kim omuzlar cenazenin salını
Bir de sevsem bıyığının telini;
Şimdiden sonra sevmem Ahmet’im